2 Mayıs 2011 Pazartesi

bugünün ilginçliği

bilmiyorum,tam olarak hatırlamıyorum ama;bugün pazarlama hocamız sayın alper beye 'çok saygısızsınız hocam'dedim çünkü;hocamız bir konu vermişti sunum yapacaktır kafamızdan bir şirket uydurup
onun pazarlama stratejilerini anlatacaktık ama;ben kendime uygun bir gurp bir düşünce bulamadım bena hediye edilmiş olan 'atikanın duygusu fm'' yi anlattım çünkü hoca dedi ki buraya çıkmak sanıldığı kadar kolay değil heyecanlamak doğaldır!
ben de dedim ki ''anlatırız hocam'' sonrası gördük atika dedi ben de bunu etksiyle elimde şiir defterim var nasıl olsa diyerek pink filoydun ''hey you'' sunu türkçe okumak sanki büyük bir radyoymuş bahsetmek istedim radyomdan ama;sonradan hoca bilmilah demeden sözümü kesti tamda haıtrlamıyorum aslında gerçeği söylemk gerekirse sonradan ise ''sen saygılsın atika'' dedi hocam bana ama bitirdiğim sonunda özür diledim sonradan arakdaşlar koskocamn hocaya öyle denilir mi dediler ..
bilmiyorum sanırım çok heyecanlandım!
*******
hocamın o gördük atikası hafızamda yer etti bir anlık öfkelere yenildim bilmiyorum ama;ben çok takıntılıyımdır!

hey you, out there in the cold

hey sen, dışarıda soğukta duran



getting lonely, getting old

yalnızlaşıyorsun, yaşlanıyorsun



can you feel me?

beni hissedebiliyor musun?



hey you, standing in the aisles

hey sen, koridorda ayakta duran



with itchy feet and fading smiles

kaşınan ayaklar ve kaybolan gülüşlerle



can you feel me?

beni hissedebiliyor musun?



hey you, dont help them to bury the light

hey sen, ışığı gömelerine izin verme



dont give in without a fight.

savaşmadan pes etme



hey you, out there on your own

hey sen, orada yalnız duran



sitting naked by the phone

telefonun yanında çıplak oturan



would you touch me?

bana dokunur muydun?



hey you, with your ear against the wall

hey sen, kulağı duvarda olan



waiting for someone to call out

birinin seslenmesini bekleyen



would you touch me?

bana dokunur muydun?



hey you, would you help me to carry the stone?

hey sen, bana taşı taşımamda yardım eder miydin?



open your heart, im coming home.

kalbini aç, eve geliyorum



but it was only fantasy.

ama bu sadece fanteziydi



the wall was too high,

duvar çok yüksekti



as you can see.

görebildiğini üzere



no matter how he tried,

ne kadar çabalarsa çabalasın



he could not break free.

özgür kalamadı



and the worms ate into his brain.

ve solucanlar beynini yedi



hey you, standing in the road

hey sen, yolda ayakta duran



always doing what youre told,

hep sana söyleneni yapıyorsun



can you help me?

bana yardım edebilir misin?



hey you, out there beyond the wall,

hey sen, orada duvarın ötesinde olan



breaking bottles in the hall,

holde şişeleri kıran



can you help me?

bana yardım edebilir misin?



hey you, dont tell me theres no hope at all

hey sen, bana hiç umut olmadığını söyleme



together we stand, divided we fall.

birlikte ayakta duruyoruz, ayrılırsak düşeriz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder