18 Kasım 2012 Pazar

herkes dertlerini itiraf eder

herkes dertlerini itiraf eder
rüzgara doğru
güneşe doğru yaklaşmak için!
herkes, dertlerini itiraf eder
yanmamak için
yakmamak için
bir, karmaşa içinde kalmamak için
yollarda, dar kalmamak için
gel gitme ey çiğerim
ey yollar beni yakmaktan vazgeç
benim zaten çiğerim yanıyor
hergün yeni bir çirkinlik bizi buluyor
bahar yok
ilk bahar yok
zaten içimizde açan çiçekler öldü
gelmedin ey çiğerim!..

derdini itiraf eden bir kişi der ki;
ben zaten ölüyorum
ölüm gelmeli, kafa ağrılarım
hergün, anti depresanlardayım
hergün dardayım
birgün daha dişlerim çürüdü
dağlarım da sönük işaretler belirdi
çözümsüz!.

11 Kasım 2012 Pazar

gece sevişen komşulara

KOMşusuna YAZIYORUM YAZARIN,

HEY KOMşuLAR ŞEViŞMEYiN BU GECE
olan vardı olmayan vardı
-çok bağırmayın her gece
sevişme çığlıklarının bizi deli ederdi
biz yalnzıdk her gece

siz ise gündüze gece aldırmadan sevişenlerdiniz
-bize yazık ederdiniz
kulaklarımza, pamuk tıkardık
burnumuza gazate parçaları koyardık
sevişme kokularını duymayalım diye

siz her gece vardınız
siz her gece sevişirdiniz

yazık bize bizim yoktu
yazıktı
el insaftı!

anka4  'e armağanım olan eserdir

8 Kasım 2012 Perşembe

bir gece daha biitti

deseydiniz ya bu mevsimde yarasa ne arar diye
deseydiniz ya, yarasalar uyuyor kış uykusunda diye

ve merhaba diyemezdik yarasalar bu mevsim!...

ve bir gece daha daha bitmedi

bu gece...

yarasalar yaz hayvanıdır

her gün...

merhaba gündüz...

sarhoşluğu yaşadığımız bugün merhabalar...

bitmeyen şaraplar gibi

şarap kırıntılarının sesi

merhaba gündüz

ve aklımız ermez bazen hiçbir şeye

unuturuz daima, tırnaklarmızzın değerini

merhaba gündüz
bir vatan daha kaybolmasın işte

kaybolmasın gündüz

merhaba gündüz..

bu dünyada değer bilen yoktur gündüz

bu dünyada, her şey yalan gündüz

sonrası seversen sikilirsin sikersen sevilirsin diyenler var gündüz

yazıktır gündüz

bir gece daha bitti...

bitmesin gündüz!!!

 merhaba kunduz, merhabalar yarasalar, marhaba balıklar

merhabalar kunduz, merhabalar kokarcalar

hiçkimse bilmez ne değerli olduğunuzu

bazıları yasak avcılık yapar

merhabalar kunduz

merhabalar doğanın arkadaşları

yiyeceklerimizi, bölüşelim mi?!
yasaktır hayatlar kunduz

size sizi anlatıyorum işte

ibne dersen kızarlarmış sikersen aldırmazlarmış

-merhaba, gündüz

marhaba kunduz

doğanın, kardeşliği merhabalar!!!

bir gece daha bitti...

merhabalar deniz, merhabalar hayat, güzeldi bu hayat

doğanın kardeşliği var sandık yokmuş

elimizde tek

''merhabalar'' kalmış

her yanı, sel götürmüş

-düşman almış bu semtleri

adı bilinmez düşmanlar

sonrası, vatan kaymış vatan

her şey bir boşlukmuş,

bir gece daha bitmiş

işte...

yanda adam ölmüş, biliyormusun?!

bazıları da sert severmiş

zaten

bir gece daha bitti

-kusturuklu... merhabalar muslukçu, selam sana

ellerin dert görmesin, senin sayadende

evimizi seller almadı da götürmedi de

sonrası...

bir şirket daha battı

bir vatan gibi

her yanını teröristler aldı götürdü

sonrası yalnızdı bu vatan

ya da yalnız görüldü

hiç vatan parçalanmaya kalkışılır mı?!

-ulan...

bir köprüyü uçurdular

-daha dün...

bir gece böyle bitti...

bir gece daha bitti... merhabalar ey vatanım

mahallesi tozlu yolları, olan aslında

merhabalar ey güzel zaman

-saman kafalılar almasın dört bir yanını

uyanalım artık kış uykusundan

''ey vatan göz yaşlarım''

her yanında tinerci zavallı çocuklar

her yanında bombalanan evler

ey göz yaşlarım

biz sevgilimizden ayrılmayız, o bizden ayrılsa bile

ey göz yaşlarım, dökülsün kanım

bir gece daha bitti hhüznün gölgesinde....
önce üç çocuk dediler

sonra dindar nesil dediler

yine sonra tinerci mi olsun dediler

sonra kürtaj cinayettir

sezeryanda dediler

sonra doğurun dediler

sonrası, sokaklarda olan zavallı tinerci çocuklara bakmadılar

işte kusturuklu işte, iğrençtir tüm bunlar

sonrası, sahte

sahte atatütürkçüler

sahte, dindarlar dinciler

kustruklu,insanlar almasındır dört bir yanınızı

ve yalandır her şey

düşündürücü amk

düşüncü, bir gece daha bitti


 merhaba intikam

seninle başladı, gündüz

intikam hısrlarımı hatırladım bu gece

eski aşklar gözümden gitti

intikam almak istedim, karanlıktan

intikam, senden de intikam almak istedim

sonrası, içime hüzün girdi

intikamdan, intikam alamadım diye

bir gece daha bitti!!
 tüm gündüzü

tüm geceyi

tüm hayatı

tüm her şeyi

tek elimizle almak istedik

biten gecelerde

tüm coğrafyaları, durdurmak

ve bir gece daha bitti işte

keşke, tüm coğrafik olayları tek elimizde durdurabilseydik

bir gece daha bitti...

bir gece daha bitti
sevişmlere yapılan haksıızlıklarla
bir gece bitti
nice sevişmlere yalan oldu
-haksızlıklardan
bütün bunlardan
-yine..
-tüm sevişmelere, soğuk bira içiyoruz yine...
bir gecelere dahadır
işte...
 ne bileyim ağbi ya!
bir gece daha bitti
susuz gecelerde
ey sevgili yar uzakların adamıdır işte..,
-yine!... *bir gece daha bitti
-yarınları düşünerek
-yıldzıların sarhoşluğuyla
-emeklerimizi de düşünerek
-toprağa geçiririz biz, avcumuzu!!
*topraklarda zehirli otlar!!
bir gece daha bitti
onca kızgınlıkların ardından
onca düşüncelerin ardından
yine yazıların ardından
acıların yıldönümünde
-yine elimizde -dilimizde
-mücadelenin sesi vardır!!

yine yolculağa çıktık biz
vatanımızdadır

otların ortasındadır

bir gecelerin ardındadır.




 -keşke gecelerin sonra yalnız olmasak
-keşke her günümüz, yalnızlığın sesi olmasa
-keşke -sevdiklerimiz gerçekten sevse
-keşke-keşke-keşke
-gözyaşlarımız boşuna dökülmese
-keşke -demekten nefret ettim ama her defasında keşke dedim!!
-keşke bir gece daha bitmese
dedim
bir gece daha bitti!!


bir gece daha bitti tüm düşüncelerin ardından
tüm hezayanların ardından
-acaba ne bıraktık geride
-bu zikzikalı hezayanlarda
-haince -saçmalarla bir kuş gibi vurulmuşken
-bağırımız delikken
-tam arkamızdan geçen hain kurşunlar varken
-yazıkken, kırgınlıklaradır
-yazıkken ziyanlaradır...
-yazıktır-ziyan edilmiş vatanadır!!!
 -bir gece daha biterken

*o'

hataları yapmasaydık dedik
-doğru düzgün kişileri sevmek istedik
ama hep hatalar bizi de buldu
bizi de yordu
-saçlarımız yandı
yakıldık gecelerde
-eksi sevdaların yalnızlığında
bilinçaltından yükselirdi
tüm acıların -tüm her şey kimi zaman
-da
yenibulduğun adamın surtanına dahi bakamazdın

bakamadın da!!

ah yaralı kalbimizde her saniye o sevdaya ulaşsak
-çirkin anılar bizi bulmasa
bizi yormasa.
bir gece daha bitti
-dehşete kapıldık, tüm tecavüzlerin ardından
-ortalık tecavüzcü puşt doludur derdik
-kendini mafya sanan

sonrası da onlara nalet ederdik

-bitmezdi pislikler
bitmez...
her yandaydı bunlar
iğreçtiler

-pisliktiler

akarlardı iğrençleri damla damla.
-tuvalet misali
-bundan sonradır bir gece daha bitti
bir hezeyanların ardından
birçok düşüncenin ardından
kaç yanışların yanından
yanmışız işte
insan ilişikilerine belli olmazdı şu dünyada
şu hezeyanlarında
yarın düşman bidliğinle dost olurduk
bugün dost bildiğinle düşman

alnın ağrırıdı hataların ardından
nezle olurdun, kaç defalarında

ağrı kesici bile bulamazdın

soğuktu hayat, soğukla mücadele ederdin
o saf halinle sobanın başına otururdun ey insan

alının ağrırdı hataların ardından
nezle olurdun, kaç defalarında

hep anneannem derdi,

sen onları dost mu sanırdın
onlar hala düşmandı!

ağrı kesici bile bulamazdın

ey insan, kaç hezeyanlarında

kaç defalarında başın dönerdi
bir gece daha bitti


 bir gece daha bitti
nice düşünüşlerinde hayatın
kalktın işte saat, 15 te
sonrası kahvaltı yaptın
günü bitirdin uyurken
sen hayat devam ediyorken uyuyordun
uyuyorsun
sonrası, ona gittin
onunla buluştun
onunla nice hezeyan geçirdin
geçirdin sen

nice kere, geçmişten gelenlerini özlerdin sen
o da geçmişten gelenindi
hep geçmişi özlerdin sen

hey geçmiş ayrılma benden,
geçmişin uzakları tuzaklarıdır bu

 bir gece daha bitti ve düşündüm ne yaptık ne yaptık diye
-meğersem hiçmiş yaptıklarım dedim içimden'
 bir gece daha bitti, geçmiş aşkların
-geçmiş yolculukların kabusunda
-keşke geçmiş aşklar zaaflar olmasaydı dedim içimden
ama varmış işte
mükemmelsiz yaşatan,
hüzünler...






bir gece daha bitti... 
yaratılış efsanalerinin dibindeki hayattı bu
-işte, hepimiz farklı yaratılışa sahibiz
farklı düşünebiliriz denilirdi

ya da

evrimin farklı türleriydi
bütün bunlar

her şey efsaneydi aslında,

sonradan, masalına doğru ilerleyecek olan
belirli bir dönemin mitlerine hayran insanlardır işte
şidiki ise postmodern çılgınlıktı
kapitalist yalan tanrıların ortasında
soğuk savaşı onların kazandığı sanılırdı ama kaznmadılar
yine karşı tarafın gözünü boymak için straji değiştirdi
-postmodern , karanlık!

zaten

sürünüyoruz şu hayatın yollarında
sürünüyoruz
sürünüyorsun
sürüne sürüne gidiyorsun
tek yaptığın bu!
sürünmek
işte buralarda
işte her yerde
sürünüyorsun
çamurların içinde
sürünüyorum adeta...


aslında herkese yazdım sürünüyoruz şu hayatın tozlarında
hayat yıpratıyor bizi
bir de biz birbirmizi yıpratııyoruz diye

doğa bizi, öldürüyor
sonrası biz de birbirimizi yemekle meşgulüz ne yazık
anlaşılmadı!
an-la-şı-la-ma-dı!


ey adam

belkedim dedin
seni beklye bekleye bir kaldım dedim

şunu bilemedin ey adam
bizim de beklediklerimiz
bizim de gelmeyenlerimiz oldu
ya bize gelen oldu mu
olmadı

bu dünyada bir sen bekledin çok değildi
ey adam

ey adam yalanların adamı
talan!

 anlatılanların kısa özeti

hep burda, bahsettiğim şey
tecavüz edilen çocuklardı
acılarıydı
kadın haklarıyd
sorunlarıdı
ülkemdi
sonrası birirleri çıkıp bütün bunları
anlatmamış gibi, konuşmasındır.

 binlerce yalanın arasından uçtum geldim
binlercesinin arasında boğuldum
binlerce kişi yazıların içindeyken
gönül kırgınları içinde kaldım
keşke, böyle olmasaydı dedim

bir bu kadar daha susuz yollardı bu
bir bir bu kadar harcanmıştı

keşke, bütün bunlar bizi de bulmasaydı

bir bu kadar daha susuz yollardı bu
bir bir bu kadar harcanmıştı

harcandım, zamanın gidişinde..hiç zaman birlikte olduğum adamlara şiir yazmadım
-hep, gidenlere yalan anılara yazdım
hep hasrete yazdım
dönmediler!



geçmişin bitmeyen izleri

esi hezeyanların dumanıydı bütün bunlar
-eski aşkar eski sevgililer
o farkirdi, ben fakir
yalnızlıktı bizim, hayatımız

belki o benden daha yalnız olan olandı
fakirdik, gönülmüzü bile zengin yapamadık
nice ormanların hezeyanlarda kaldı duygular
geçmişten gelenler yine -gömülüyordu adeta

ne olurdu böyle olmasaydı
bir o
bir de ben kalsaydık
kalamadık
yeniden ayrıldık
biz...

 geçmiş hep ayağına takılıydı
-bitmezdi.
hep aynı adamların kabusuydu
bu...



 yalan orgazımların kişisi oldun yine
sen, o kadar yalan sevişmelerin
yalanların insanı olmayalım derken
talan oldun şu rüyada
yalan sevişmelerle doldurdun her yanını

bitmedi gitti tüm bunlar senden!


5 Kasım 2012 Pazartesi

anlaşılamayan yalnızlık

kimi zaman duyguların anlaşılmaz şu dünyada
yalnızsındır hep yalnızlığı çekersin

belki birgün beni de anlayacak kişi olur dersin
belki birgün

yalnızsındır yalnızlığı çekersin acılarını
yalnızlık acılardır bütün bunlar

anlamaz kimse seni
emek verdiklerin -sana emek vermez olur!

belki birgün beni de anlayacak kişi olur dersin
belki birgün

belki birgün daha
dost aramakla geçer ömrün yalansız
sonra sen de yalan olursun işte!



mutlubaykus 'a armağanım olan eserdir.

4 Kasım 2012 Pazar

bir deli çarşı hezeyanları

bir deli çarşıyı dolaştım bu gece,
ondan , köpek sesinden ürktüm başka yoldan çarşıya ulaştım
-gecelerin ayazında birsini aradım am akimi
-biliyordum kimi aradığımı ama bilipte bilmemezlikten gelme sanatını kullanıyordum

sonrası direk garaja vardım, kimseleri yoktu
o kadar yolculuğa çıkmak için beklenilen yerin
bu kadar boş olması sanki içimi anımsatıyordu
-şiir defterimi aldım karaladım bir şey

ardından yine dükkanların önünden geçtim
sonrası bir an askeriyenin önünde buldum kendimi
umarsızca yürüyordum

hem de umarsızca
sonrası askere iyi nöbetler deyip gittim
parka doğru uzandı  yollarım, ayaklarım
bir an yağmur çişeledi
geri döndüm
geri dönüş o geri dönüştü
işte...


chessplayer 'e armağanım olan eserdir

sesimizin çıkmayışı














yazarım evet kimi zamanlarda, nasıl çaresizce sürüklendiğini

-sonra terkedilişleri
-nefretleri
bir penis davasına canımızda canımızda

-ya da bir vajina davasını
-yalnızları hep yazarım
bir deriye bir aşka muhtaçları

-açlığımızı-susuzluğumuzu yazarım!

çalışmayan hopürler gibi
sesimizin çıkmayışını yazarım

sesimiz çıkmazdı
sesimiz

bir hopörlerin görevini yapamayışı gibi,
sesini duyuramayışı gibi

yaşlanışımız gibi

sesimiz çıkmazdı
sesimiz

hayat hep yar verdi
kapağını attı bize
attırgan hayattı bu!

bilmiyorsun sen bilemiyorsun sen

sesimiz çıkmazdı
sesimiz!


iskorpit  armağanım olan eserdir

kuytu

yarı yollarda karanlıkta gezdik yine

yeniden yeniden, aşkı aşksızlıığı düşündük
-keşke, hatalar olmsaydı dedik

nice nice duraklarda-garajlarda
yolculuğa çıktık

garajda kimse de yoktu sessizce düşündük

en kuytu köşelerinde ağladık hayatın!

kucuk istavritin oykusu2ne armağanım olan eserdir

son ışık

''insanlara kendini inandırmak zordur''

diye başlıyorum, sözlere

hislerim -hislerin
hislerin-hislerim olsun

samimiyetle yazılanlar-her daim kalıcıdır
yalanlar ise gelip geçicidir

her şeyin talan olduğu bu ömürde yıllarca, hep yıllarca sözler geçerlidir

biz ölsek bile, bu sözler bizden sonrakilere kalacaktır unutma
ona göre yaz ona göre çizdir

en madensiz devirde bile o yazıları o hisleri kurtaracak son ışık son enerji bulunur
o satırları, taşlara geçirirken biledir..

zaten hep doğa ile mücadele edersindir...

her şeyin sahte yazıların şiirlerin gerçek olduğu şu dünyadadır
gerçek duyguların esiri olmak varkendir.
zor olsa bile, bunu başaracağızdır

hislerim hislerin
hislerin-hislerim olsun

son ışığı takip et...



katatespizartmasi'na   armağanım olan eserdir

geçmişin izleridir bu

-hiçbir eksiğin yoktur dsotum umarım hislerim senin de hislerin olur '' bir de yaz deyip sonrası sil dyenler krınlar'' çıktı karşımıza!

-umarım onlardan birsi olmazsın, umarımdır!

bizde yazılan şiir silinmez!
çünkü emektir, bu bir vefadır.

geçmişten gelen aşkların hezeyanlarında, deli gibiyim zaten

-bir delilik -bir kafa ağrıları yeniden buldu bizi
-hep geçmişin, kişisiyim derdin
doğru derdin
hep geçmiştekileri çağtırdın sen

onları gözlerdin
onları anardın

başkası da olmazdı
olmadı da

hep adamları görmek isterdim, farklsını değil
geçmiş yarım yamalaktı
zaten

onları gözlerdin
onları anardın

tuhaf hezeyanların adıydın

onları gözlerdin
onları anardın


anmadan geçmezdin!


allahsiz kitapsiz cahil kadin  'na armağınım olan eserdir




harcanan yollar

umarım, gönlünü alır şimdiki dizelerim..

yine gecelerin karanlıklarındaydı
-hezeyanlarım
yine buluşurdum onunla
sahteydi her şey yine
bizimkisi sahte bir bareberlikti zaten
yine...

onunlaydım, saattlerimi ona harcardım
harcadım bu yollarda
düştüm...

dedim ya sahteydik biz
hatta biz diye bir şey yoktu
sadece gönül macerasıydı
peki niyeydi kafadaki toz bulutları
bu hüzünler

onunlaydım saatlerimi ona harcardım
harcandım bu yollarda
düştüm...

ona gittim, yine nefesim kesildi...
sahte hezeyanların içinde

onunlaydım saatlerimi ona harcardım
harcandım bu yollarda
düştüm

ona gittim, yine nefesim kesildi
sahte hezeyanların içinde

ona karşı kalbim tufandı, geçmişten
gelenimle...

protest sanayici   ye armağanım olan eserdir


işte

düşünüyorum öyleyse varım derdin
var olmaya çalışırdın şu dünya da
burası plüton değildi
burası venüs değildi
ve sen var olmaya çalışırdın işte yarın
yok olacağını bile bile
soğuklarda uğraşırdın
yarın yok olacağını bile bile!
 herkesin duyguları vardı
küskünlükleri
yalnızdı hep
çizilmişti her şeyi

bu adam niye benimleydi
niyeydi tüm bunlar

her anı zaten sahteydi hep
-sahteydi
yalandı zaten

uçsuz bucaksızlarında hayatın
talandı, gözyaşıdır...


 zaten ilk önce yazı yoktu
sonrası, yazıyı buldu
var olan ağaç oyuklarına resim -duvalara
resimdi
sonrası yazıları geçliştirdi
matematik doğdu.

dahası hasını araştırmaya başladı insan

nereden gelip gelmediğini sordu hep sordu insan

he ryaşında ergendi aslında bilmedi -bilemedi
kimi zaman bu çocuğun ilk soruları vardı kafasında
o ilk meraklı gözleri
sonrası hüzünleri oldu tıkandı soramadı

zaten insan nice yaşında şaşırırdı her şeyi!

bilmezdi ki,
bilemedi.


hepimiz masonuz şu hayatın rüzgarında
bir mason ölmesin isteriz heptir.



 daha dün özlediğini söylediğini söyleyen giderdi şu talanlarında
daha dün hiç düşünmediklerini özlerdin, şu garip sanalın içinde
sanalın hayatın, sanal dünyanın içinde.




kimileri kendini zengin sanırdı aslında içi boş olandı
kimileri boştu ne oldum bin katiriyolarla oynadığını sanandı
yarın fakir olucak olandı
fakir diye dalga geçtileri, bir gün ondan bile daha zengi olabilrdi
bilmediler bilemediler
-zaten!

sonrası, karacoğlan köroğlu gibi
alıp sazı eline, çalmak çalmak lazımdı
bizim de gönlümüzü çaldılar diye
haykırmak gerektir!

yeter ki kalp zindan olmasındı!

yalan allah

kaç hezeyanlarındasın

ey insan!
zaten
zaten kaç dinde huzur bulduğunu sandın
sandın

aslında bulmadın ,
sandın
bütün bunlar din veya dinsizliklerinin hezeyanlarıydı
bilemezdin
sen!

yalan allah

yanar döner dünyaydı
bu
yalan sınavlrı vardı hayatın
hep allahın adını andım gece gündüz, yüzlerce kez

yüzlerce kez tanrının sınavlarından yangınlarından geçtim

kazanırsam cennnetine alacağı
kazanmazsam

cehenneme göndereceği
ama, dünya cehnennemini çoktan yaşatıyordu tannrı bana

hep yaşattı
nasıl olduğunu bilemediğim şu sınavlarında

dedim ya hezeyan diye işte bu da benim hezeyanımda
yalan allah ve yalan dünyasında

ey tanrı binlerce kez sen de yanıldın ben de yanıldım
ey işte

ey tanrım seni kim yarattı

sen adına katlimam katilam etti kimi insanlar bizi de belimzi doğrultamadık

şu insanlarına söyle, bunlar sen sanamasın kendini

sanmasınlar öylecene!




alan allah 2

ey allahım
lüften artık bu masaldan vazgeçelim sen ki
bir elma meselesi yüzünden attın cenettinden
dahası hangi cehenemle kandrıyorsun
zaten cehennemindeyiz bilmiyor musun
ya da attığın kovduğun cennete niye bizi yeniden alacağını söylüyorsun

zaten çoktan huzursuz ettinn bizi
zaten çoktan bağışmadın hangi esirgemekten
hangi bağışlamaktan söz ediyorsun

etme artık etme!





bu da mı basket değil

topu sürerken elinden kaçırdın sen
ey insan
ta basket potasının yanındayken düşürdün elinden topu

bu da mı basket değil diye hep küfür ettin!





yalan allah 3

ey allahım sana sorgulamadan teslim olmamı söylüyor
-lar
hep teslim olmamı söylüyor
-lar

halbuki, sen akıl verdin sorgula diye
fikir verdin denklem çöz diye

şimdi sana, sorgulamadan gelmek
saçma olmaz mıydı ey
tanrım!

ey tanrı nerdesin?!

soruglamadan teslim olmazdı insan
hele ki, teslim hiç olmazdı insan

tecavüze uğramış, bir beden gibi

gelirdi kendisine

sonsuz itiat edemezdi insan, ne allah
-a!

ne de allah yerine koyanlara
onlar akıl edemediler
onlar bilemediler!

kimileri de sorgulamaktan acizdi
sorgulamayamazdı
her gün
her zaman
sadece çocukça zırlardı
bilimsellikten uzak!