29 Temmuz 2012 Pazar

ne kadar da acayipsiniz siz de
madem ben gibi hissemiyorsunuz bir şey yazmayınız şuralara
madem benim sorguladıklarımı sorgulayamıyorsunuz
-susun
-birgün bilen birisi yazsın
anlayan bilen
yine
madem, siz bilmiyorsunuz
bilip-bilmedğiniz konularda atmaynız
allah size de akıl vermiş ya
bana ne gerek vardır ki?!
yok...

haksızlık yapılan

haksızlık yapılan
nice aşklar öldü bu diyarda
-diyarda
-diyarlarda
kan kanseri olduk biz
lezbiyen pornoları, izlerken öldük biz
gay pornoları değildir!
benim hiç param olmadı ki
-yalnzdık
saniyesiyle
ağaç gibi hissetmedik biz
kaç sevişmleredir
-haksızlık yapılan
hayat fahişlere acımadı
-hayat bize acımadı
-dahası da jigolo parçası yaptı bizi
-yapıyorda
-tüm erkeker de dahil
-1,90 kuruşa kendsini satıyor
-hayat sen zaten
-jigolsun
-fahişesin
-neden bize de acımazsın
-ey sen hayat?!
-ğlayacağım şimdi bunları da yazarken ben
-hayat
-hayatımız
-kadın demeyip erkek demeyip acımaz bize
-ha bazıları da satılıktır o ayrı mesele!
-işte..
ama köle olduk
-cariye olduk
esir alnıdk
biz
-sradan gönlümüzde yaralar vardır daima'dır...

içimden gelen sesler

içimden gelen sesler
içimden sesler de diyorum kimi zaman birileri
kraliyet sofralarında vatanı satarken
biz halk çocuğu olarak köle olarak alınıp satılıyorduk
bir mal gibi...
esirdik şimdi biz
-esir
zengin beyefendilerin yatak oyuncağı sadece
-sevgi yoktu bunda da
-yoktu hiçbir şey
jigolo olarak,
satıldık
-bir defolun
-şimdi!
-kahredici hayat işte
biz onlardan daha asildik
bilmediler bilemediler
-işte....

ben lezbiyen değilim

ben lezbiyen değilim
ben gay değilim
ve anlayamam onların hislerini de duygularrını da
ama çalışırım da
saygı da duyarım, kimi zaman
-evet duyarım
ya yazılarım dışlanmamk içindir
ya da sonsuza kadar yalnız kalmak içindir
kimse de benim sevişmelerimi anlayamaz
benim lezbiyen sevişmleerini
benim gay sevişmelerini
anlayamadığım gbi
-ya da tüm anlayamadığım hisler-duygular-düşünceler gibi...
-gibi!..

gerçek vatan satıldı dün


gerçek vatan satıldı dün
gerçek vatan yine dün, yüreğimiz dayanmadı
dayanamadı
biz öldük
satılmış vatanlarda, hainlerin ortasında
önümüze kim çıksa haindi çünkü
bir vatanın-bir cumhuriyetin değeri de bilinmedi
-bilinmezdi yine dün
-kaç kez, isyan ettik biz..
kaç gündür
hem de kaç.
düşamandan kaçıçışımız taktik değili vur kaç
-bu kez gerçekten de kaçıyoruz
kına da yakabilirler artık
-üzüldük çünkü çok hem de çok
ah akşamlar
bizi de üzme
-kaybolmuş vatanlarda...
vatan kelimesi de öyle herkesin ağzına yakışmaz
yakışmadı da..
gerçek vatan için öldük biz.
-biz
bunların da değeri de hiç mi yok
-olmalıdır
antikaw militarist (atika) hünanizminden
antikaw militarist(atika) diktaöryalalınadır!
hem nalına hem de mıhınadır!..
atika'yım ben!..
hislerin, arkadaşı!!

uncu geçti uncu 2


uncu geçti uncu 2
biz gerçek halk çocuklarıyız biz
evet öyleyiz biz
köle satılan bizleriz
biz dedik, sizler tanrı yönettiğiniz söylüyorsunuz ama, köle ticareti yapılıyor
olmaz böyle
-tanrı adına yönettiğinzi söyleyip imparatoluk kurup bizi , yeniden
-köle yapıyorsunuz, bizlere de haksızlıklar yapıyorsunuz
hem size allah vahiy mi gönderdi de bize bunları söyleyemezsiniz
siz allah değilsiniz
siz tanrı değilsiniz
biz artık köle olmak istemiyoruz
sizler bizleri tanrı adına değil kendi rantınız uğruna kullanmak istiyorsunuz
size tanrı böyle bir şey demedi, git bu insanları bzim adımıza yönet diye
-demedi demiyorda
ve biz, köle olmamak adına yeniden başka başka medeniyetler kurarken
yine üstmüzden, geçildi
-halk çocuklarıyız biz
ama yine birileri köle olarak kullanmak istedi
buğday olmayınca, un ne arar la pazarda
-halk çocuklarıyız biz, onlara peygamber değildir
onlar tanrı-allah hiç değildir
bu kanlı demokrasilerde
-biz!
yine biz
-hiç!..

uncu geçti uncu

uncu geçti uncu
unlarının içinden, fare zehri çıktı
uncu geçti uncu
sonrası da kaç medeniyet daha kuracağız meçhuldür
çünkü; alta yapısı olmadan olmazdır
çünkü; temel olması da lazımdır
çünkü; altı yapmazsan üste de çıkmazsındır
çünkü; ilk yolu yapmaya başlarsan he raynı kanalizasyon kokuları alır
her yanda pis tuvalet kokuları alır
evlere yine su gitmez
sular gitmez
bize temel lazım temel
mühendis temel
oyun yapmayınız oyundur.
sonra da yollar yapılır
ışıkları konur
sarı-kırmızı-yeşil
yollar aydınlatır geceleyin
ama bütün bunlara rağmen bir şeyler eksiktir zaten
-eksik
sonra da birileri sözde demokrasi oyunlarında, alt yapısız yollar yaptı
-kandırdılar bizleri
-yalan söylediler
aslında hiçbir şey yaptıkları da yoktu
tek dertleri ranttı
rant!..
-demokrasi bile yalan oluyor kimi zaman
-faşizm doğmasın derken bizler
birileri için demokrasi araçtır
sözlere saklanılmış, yalanlardır
-eğer demokrasi yönetim biçimi bile iyi değilse
ah hayat ah!
tek budur belki de ''yalanlar''
-işte...

23 Temmuz 2012 Pazartesi

`akıl gitmeye`


`akıl gitmeye`

akıl gitmeye görsün
bir daha da geri gelmez-gelemez ki zaten,
gelemiyorda,
-çocukların taş eğlencesi...
bir deli
bir virane
sonrası da bu viran yollarda,
her uzak yolların adamını  bulamazsın
-bulamazsın yolları da
-bulamazdın da
önündeki tokayı da göremeyenler gibi
toka takmak yerine saça
uzak yolların yolların adamlarını da takmak gibi
viran
viran olmak gibi...

birgün azrail de öldü

birgün azrail de öldü
görmedim senin bu mesajını saat bir elli sekizde zaten...
evet önceden başka sözlükte de yazdığım yine değişimi öldürmek için sor zaten...
zaten birgün azrail de ölür onu yaratan tarafından
birgün azrail de öldürüldü
bizler tarafından
azrail hep aklımzdaydı ki zaten
zaten birgün kendi katilimizi, azrailimizi bulup kendimiz öldüreceğiz
biz..
değişim öldü
yalnız daha azrail öldürülmedi,
birgün azraili de öldüreceğiz biz
zaman azraili yenme zamanıdır
bize azraile yenilirsin diyenler utanacak
utanacaklar her zaman
azrailin boğazını sıkmazsak namertiz biz!!
tükürdüğümüze yalamayacağız biz!!
birgün azrail de öldürlür
tanrı...
azraile isyAndır bu!!
birgün azrail de öldürüldü!!
tanrı...
azrailin beni öldürmeyin diye bakışı vardı
sanki hep bizi bizden alan yaramaz kendisi de değildi
ah!!
allah..
birgün azrail de ölür
biz öldük azrail de ölsün
allah..
cenazesi kaldrırılan azraillere...
bana bir şiir yazabilirsin mısralarında!!
yer ayırt bana özel olayım sana!!
özeldir bazen duygular şiirler
-duygu kırıntılarımız!! saat
her saat!!!
uludağ sözlük yazarı ''imtrak'' rumuzuna armağınım olan eserdir
yine uludağ sözlük yazarı olan antikaw militarist'ten antikaw kim yani atika.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

içimden sesleri keman sesleri 2

içimden sesleri keman sesleri 2

içimdeki keman sesleri yine susmadı
-konuştu
bugün yağmur yadı, sesler aktı
içimdeki keman sesleri, gerçeğe dönüştü!
evet gerçeğe
sonrası da, rüzgarlar esti içim gibi
zaten içimdeki, keman seleri de hiç susmaz!!
gökyüzünden gelen yağmular, benim gözyaşlarım gibiydi
bu kez, gerçekten yağmur vardı burda!!
evet burda!!
gökyüzüne bakıp, sen ben senin ağlarım diyesim diyesim geldi
-ah içim ah
yağmur yağıyor diye açık penceren bağırdım bir iki
sonrası da sustum
rüzgar esti , içim gibi
içimden yağmurlara!!
çamurlaradır bu isyan
içimdeki yağmurlara belki
-belki!!!
içimden gelen yağmurlar, gerçeğe dönüştü bu kez!!

içimden gelen keman sesleri

içimden gelen keman sesleri

şimdi...
şimdi, içimde kemanlar sesler!!
şimdi yağmur yağar, dışarda şarıl şarıl
aynı keman sesleri gibi
şimdi içimde, keman'ın güzelliği dolaşır
dolaşır,
şimdi her gün..
çal içim çal
susmasın içimdeki notalar
susmasın hiç bir saniye
susma
pusma
aslında yalan söyledim küçük bir çocuk gibi,
dışarda yağmurda yağmur yağmıyor
sadece içimde yağıyor
anlıyor musunuz içimde
-anlayınız içimden dışarıya çıkan,
soğuk rüzgarları
çal içim çal içimdeki kemanları
seni susturanlar utansın,
utansınlar her zaman..
ey içim susma, susma!!!

büyük üstatlar perde kapanmasın

hey şiir emekçileri, gittiniz de gelmediniz siz uzun yollardan
yine siz
keşke, olsaydınız yine siz
yine siz!
ama yoksunuz olamadınız siz
olmadınız ah attila ilhan, an gelir'i içimize işleyip gittin sen!
gittin üstat gittin!
kan tutar tan ölür
şataraban ölür

la ilahe illallah
kanuni sultan süleyman ölür
şarabın gazabından kork çünkü fena kırmızıdır
an gelir attila ilhan ölür
sonra da derim ki keşke, ölmseymiş ah keşke
ah büyük üstatlar gittiniz
işte!...
sen de gittin nazım sen de gittin
satıldık kuvayi milliye şehitleri dedin
siz toprak altındayken biz derin uykulardayız dedin
vur türk milleri vur dedin gittin
gittin işte
kuvayi millye destanını geri gelemediğin için yazamıyoruz hep
birlikte!
yazdın kalbimize bir mühür gittin taa derine
gittiniz ta derine
aşık mahsuni şerif aralar beni dedin evet arıyoruz seni tarıyoruz sen de yoksun
sen de yazdın çizdin sarı saçlım'a yazı sarı saçlım mavi gözlüm kadar seni de arıyoruz yoksun
yoksun evet
yoksunuz
-yaktınız gitiniz evet!!
yanıyoruz yanıyorum evet
üstatlarım ah üstatlarım!!

nerdesiniz liderim
mustafa kemal
eserleriniz hep okuyacağız evet!!
kemal sunallar-ekrem boralar ve daha niceleri evet!...
-perde kapanmayacak!

öğreteğim üstat

öğreteğim üstat
öğreteğim işte
sonrası da işte, öyle büyük atacağım ki zarları dünyaya dünyayı yeneceğim
dünyanın zarını yenemedik biz!
hayat daha büyük ölü vücudumuza her şeyi!
bir tek taşımız bile kalmadı bizim
hayat ne var yoksa aldı bizden
yenildik!
hayat verdi tavlayı kolumuza öğren de gel dedi beni!!
ah hayat
sen bize daha büyük atıyorsun her şeyi!...
(tavla)

ata ya kurban ol

bugün tüm ahlakları düşündüm ve de tüm ahlaksızlıkları
ve de eğer ezan okunurken tecavüzler yaşanıyorsa
tüm ahlaklar veya dinler işe yaramamış demektir işte
ve bugün din veya dinleri yaktım
yine eazanlar okunurken katilin birisi geldi
adamı vurdu yine-gene
ve sen ki ata'ya kurban ol!

bir atam var ki dillere destandır destan
türk kadının yerlerde sürünmesini engelledi atam!
keramati kara çaşaflarda arayanlara iyi bir ders verdi atam
sarıkta da yoktu bir hayır atam!!
ne adı vardır sakarya'nın
vatanın miletin sakarya'nın
ne güzel kazanıldı vatan!
sonrasıı vatandı bizi var eden
yurtta barış dünyada barış der atam!!

senki arapçı sistemi sokar durursun işte!!
gerek yoktur bunlara
zaten demişim, hayvanlar bizden daha uygar olsun
çıplaklık baki kalsın!!
bizim sistemimiz de bu değildir
işte!1
işte onun adı nu sanatıdır bilemezsin sen!
bizim sistemimiz avrupaya bile benzemez
ama şu var ki
kadın soğan mdır ki soyalımdır!
sen kendini soğan olarak görüyorsan başkadır!
sen kadar mutfaktaki bulaşıklarını yıkamayanda yoktur!
     zaten bilgisayarımın önünde tuz var bdrrslsyyf 
istiyorsan senin üstüne de dökebilirim her daim
sonra da sen kokmazsın gülüm!
ay canım *
zaten, silmeyeceğim ki hiçbir yazımı kalsın diyorum öylecene
-zaten yazılarımı ben silmedim moderatör sildi hep
-zaten bekliyorum daima hep
gelmeyen şarkıları ben!!
şarkıymış içimde unutulan!!
şarkıymış yakılan yıkılan birgün değil
-her gün
zaten bekledim, gelmeyen anıları
ve benki; platonik ya da karşılıksız sevdaların kişsiydim işte
yollar dardı bir gün değil her gün!!
her gün!
sonrası elimi yüzüme dayayıp ölü kuşlar gibi düşünmek kaldı bana!!
-zaten herkesin aşk yaşamı sevgisi sevgiyi ifade ediş biçimi farklı bazen birbirimizin acılarını, zorluklarını anlayabileceğimizi sanmıyorum anlayabilceğimizi sansak da
herkesin fantezileri farklı işte...
ve yine işte!...
hiçbir zaman çalıntı şiir yazmadım
çalıntıı şiir demek, bir nevi hırsızlıktır
biz hırsız değiliz olmaık
asla da olmayız biz
şaşırmanıza gerek yoktur
işte!..



attila ilhan severim
takıntılı gibi, zaten aynı müziklere aynı şiire takarım kimi kimi zaman
aynı notaların üstünden geçerim
ve de an gelir'i okuduktan sonra
keşke, attila üstat ölmeseymiş derim ah keşke
-yaşasaymış!!
ağlarım işte kimi zaman ağlar!!
gözlerimden yağmurlar yağar!
sonrası da yazılar emektir emeğe de saygı lazımdır
-tüm düşüncelere de
-üstatlarım!

baz üstatların, ölümü erkendir
bazı şairlerin ölümleri erkendir
bazı liderlerin ölümü erkendir
hele bazı şairlerin ölümü erkendir
onlar düşüncelerini toprağa gömmeden iyiki kağıtlara geçirip gitmişlerdir
yoksa duygulanıp okuyamazdık biz
ah keşke buralarda bizi yalnız başıma koyup ölüme gitmeselermiş!!
ah keşke!
üstatlarım çıkın mezarın altından yeniden yazın bize şiir!!
yazın işte okuyalım
maalesef bu mümkün değil!!
yalnız toprak aldı onları da bizden
-arıyoruz şimdi
bulmak ne mümkün?!
öldüler
şimdi çaresisiz buralarda biz!!


duygular feslefemdir
şiirler savaşım!
şiirler kavgamdır
şiirleri ciddiye alırım
bilinçaltının derinliklerini oluşturur
çünkü gerçek-saf hislerin
-eseridir!!
-çıkartma yapmak lazımdır çıkartma!!

zaten, savaşları çocuk oyunu sanmayız biz
yoksa atamız gibi, yurtta barış dünya barış deriz biz!
zaten, düşüncelerle veririrz savaşı biz!!
biz gerçek yolcuyuzdur!
çocuk oyun değildir ancak
bazı büyüklerin aklında çocuklukları kalmışsa kimbilebilirdir
-kim?!...

ne olmuş burda ben mutfakta, iki üç bulaşığı yıkarken
yine yaızlmış sus mus diye
şu varki susmayacağım
bağııracağım yine
avazım çıkncaya kadar!
yurtta bağır
dünyada bağır
yurtta bağır dünyada bağır
bağıracağım yine!!
çünkü, bulaşıkları sen yaptın
çünkü; bulaşık sırası sendeydi yıkamadın!!
yıkamaya kalkıştığında, kırdın!
seninle düzen müzen kurulmaz kurulmaz hiçbir zaman!
kırdın evi parkı
orta yerinden, sen!!

ben okey bilmem tavla bilrim
tavla oynayalım üstat
ya da sen bana öğret okey
pokey!
ayran severim
elimde varmış kola, kola içiyorum!
zıvanadan çıkıyorum!
nereden hey!
işte böyle!...


ey hayat!

ey hayat!
efendim de lüften
-efendim?!
bana ayrılıkları hüzünleri yaşatma lütfen
yine yaşatma, yoksa kendi katilim olacağım ya da karşımdakinin
ben bunu biliyorum işte
ey hayat benim için hayat zordur!!
ve de ya karşımdakini öldürmek isteyeceğim ödlüremeyceğim
ya da kendimi öldürmek isteyeceğim öldüremeyeceğim!
-sonrası da sürüneceğim işte!!
yine
tüm ayrılıklarda yine aynı hırs çökecek üstüme üstümüze!!
ve hayat zaten karakolluktur daima!!
ey seninle hayat ilerlemek istemiyorum kimi zaman evet kimi zaman
çünkü her şey talan olacak gibi zaman
sanki birisi gelip göğsümü kesecek gibi gelir
saçlarımdaki bitleri bile toparlayamayacağız
toparlayamağım gibi
sanki...
ölüyorum ben
ölüyorsunuz
sizler!!

ya hayat
işte seninle yalı ylu
konuşuyorum duyuyor musun
senin yollarında giderken ayaklarıma otlar battı
kimi zaman
üzüldüm, üzüldüm
bana ayrılıkları bana acıları yaşattın!
ve derin izler kaldı yüreğimde!!
ne olurdu tüm bu hüzünler
-hüzünler
olmasaydı?!
-ah keşke!!
kanım yanıyor şimdi!!
-bazen iyi değil kötüyüm
kötü!!
sana karşı isyanım var
isyan!

yıkılmış dağıtılmış evler vardır

yıkılmış dağıtılmış evler vardır
dağıtılmıştır, dağılmışızdır
her gün her saniyedir
ve de yıkılmış evlerin hissayatları vardır
-deprem gibi!!
bazen kendini viranelerde bulursun
ve de sakin olmak yoktur,
kimi zaman !!
yıkılmış viranaler işte!!
kimi zaman prefabrik bile bile bulamazsın
hatta çadır bile!!
eğer çadırlarda yaşayacaksak
-daha fazla viran olmasın hayat!!
-zaten viranız, şu dünyada!!
-yıkılmış ocaklar olmasın!!
işte, bu da bir temennidir
yıkılmış ocaklara, karşıyızdır!!
karşı!!

şiir yazmak özgürlüktür

şiir yazmak özgürlüğümüzdür ve şiir yazmamıza karışıyorlar alçak insanlar alçaklara kar yağdıranlar işte
ama biz de bu düşüncelerden bütün bu yazılardan vageçmeyeceğizdir
çünkü; hiçbir yazımız yazdığımız olaylar hiç yere değildir olmayacaktırda ve de benim gerçekten hayat beterdir bazen cinayetlerin olduğu cehennemin olduğudur, işte şu hayatta cenneti de cehennemi de yaşıyoruz her zaman
ve dediğim gibi yazı yazmak ibadetimdir
evet her yan töre cinayetidir
bir tek doğuda değil değildir benim için!!
bazen ne yaparsak kendimize yapıyoruz zaten
ama şu var ki buradaki alçaklara alçak dağlara kar yağdıran bazı komünist faşistlerbile bizim yazdıklarımzıdan dolayı buralrdan gidecekler-miş(!)
istedikleri, yere gidebiler
evet kendimize ederiz ne yapıyorsak zaten
her yanda yoksa zaten hastahanelerin pisikayatır bölümleri dolu olmazdı zaten!!
ve vatanı ve güzel vatanı bir tek terör değil depremler de alıyor götüyor
acı çekiyoruz aslında
acı!!
ey alçaklara kar yağdıranlar duyuyor musunuz sesimi-sesimiz?!
evet şu anda duymaz onlar duymadıılar da
tek bildikleri şey' bugünlerde 'antikaw militarist yazı yazmasın şiir söylemesin sussun'
işte fikir söylemek bile suç olmuş buralarda
-sözde boş eleştirler dişe tırnağa dokunmayan
-sanki her şeyi bir tek kendileri bilir!!
sonrası evet her yanda kendimiz ediyoruz!!
-mahpus , hayatta ''kendine iyi bak'' sözünün değerini bilmiyoruz sevgili dostun-sevgili dostların zaten

zaten, her yan demir parmaklıktır
birçok cinayet doludur şuralar, içinde ben acı çekiyorum ağlıyorum
tek yaptığım şey duygu sömürüsünden kaçmak zaten
hiçbir zaman duygu sömürsü yapmadığım için sanıyorum bütün bunlar denildi fikirlerimize karşı!!
bıraksınlar istekdileri yeri-nereden dönerse dönsün
-ciddiyim yazacağım!
zaten kafa ağırıdır her şey!

sanki kendi yazdıkları çoookkk dolu da!!
anlayan beri gelsin!!

-zaten dünya hapisanedir içindeki mahkumlar biziz!!
tüm bunlardan dolayı
sevgili yari ilk önce beynimizde hayal ederiz sonrası da, hayallari gerçekleştirmek için harakete geçeriz sonrası da içimizde ölür sevgi gider ya da gerçekten ölür nice gençler zaten mezarın içindedir
dediğim sadece o anların sevgili yarin kıymetini bilelim yalan talan olmasın her şey
-olmasın diye!

--spoiler--
yalandır hayat
talandır başağrısı
yine gene-gene yine
of hayat of
spermden başlayarak rahim çukruna
oradan ise hayat çukuruna hayat çamuruna düşmüşüz işte!
uğursuzluklar gelir başına
bilemezsin!
--spoiler--

ben bunları düşünürüm yazarım yazmakta şu değildir herkes kadar
-sanki siz her şeyi çok düzgün yapıyorsunuz da sonra sözlük ü bırakıyorsunuz !!!

talansınız oğlum sizde!!!
içinizde kusmanın izlerii var belli!!

erkek bacakları

kadın bacakları
her kadinin bastigi yerde sanki kalbim var
kalbim ki vahsi bir zevk alir ezilisinden.
bir kadinin icinden aglayisi, gülüsü,
gözlerinden ziyade bacaklarina yakin.
bir lisandir onlarin, durusu, bükülüsü,
kadinlar! onlar varken konusmayiniz sakin.
ince sütunlardaki ilahi güzellige
bacaklarin ruhudur sekil veren diyorum.
bacaklari bir kalin örtüde sakli diye
mermerde kalbi carpan venüs'ü sevmiyorum.
ömrümüzün gectigi yolda, bana sorsalar
gidiyorum bir kadin bacaginin pesinden.
boynuma doladigim güzel putu görseler.
insanlar ögrenirdi neye tapacagini.
kör olsam da acilir gözüm, ona sürseler
isa'nin eli diye bir kadin bacagini.
necip fazıl denilmiş işte biz de erkek bacakları diye yazarız tam olur

erkek bacakları
her erkeğin bastığı yer de sanki kalbim var
kalbim vahşi zevk alır ezilişinden
erkeğin ağlayışı gülüşü
gözlerinden ziyade bacaklarına yakın
bir kıllıdır onların ezilişi büzülüşü *
erkekler !onlara şiir okuyunuz erkek bacakları *
yakışıklıdırlar, taş gibdirler *
bacakları kıllıdır şekil veren diyorum volkan gibi
bacakları, orman gibi püfür püfür diye
tahtada kalbi çapran plüton'u seviyom *
gidiyom ula bir erkek bacanın pşünden
yaladığım kıllı sarmağı bi gmrseler
insan örenidri neye sarılacağını
sakat olsam bacak açuluvarur

musa'nın bacağunu *
dipnot, göxel oldu yahşi!!

atika kısakürek

ve hayat acı bize

bazen o anıların değerini
bazense değerimizi bilmeyiz biz
sevgili yarin de değerini bilmeyiz biz...
iyi o zaman deriz biz de yıkılsın her şey
yıkılsın hayat
yansın gözlerin!!
yana yana11

ey sevgili yar
biliyor musun herkes bizim
ey sevgili yarimiz olmuyormuş!
bazıları da bizi hep bekletiyormuş
sonrası da bir sevgili yar kolumuzdan tutup banklarda saatce öpüyormuş
başımza ateş geçercesine
kimseye aldırmadan
ey sevgili yar!!
ey yakışıklım
bir perde misali asılıyız biz birbirimize!!!

ey sevgili yoktur kimi zaman yanımızda ve kendi kendimizi tatmin ederiz kimi zaman
tuvalet köşelerinde
banyo köşelerinde
evet kendi kendimizi sikeriz kimi zaman işte!!
bir ayakta kalma savaşımdır bu!!
bunun adı da mastırbasyon(masturbayon) 31 çekmektir işte!...
yalnız kaldık ey sevgili yar yok işte!!
yaklaşmayınız yanıyoruzdur!!!

hey dostum yoksa kendimi sikerim-miş(!)
zaten sikiyorsun
zaten bazen kendi kendine ediyorsun
zaten kendi cezalandırırsın şu hayatta

ve kimseyi hiçbir konuda tatmin edemezsin çalılıkların ardından!

ve de susuz yazdır bu işte

sonrası kaçınız, biz bazı yazılardayken hangi porno sitelerini taradınız-aradınız kim bilir?!
hangi yerlerinize dokunarak kendiniz tatmine koyuldunuz kim bilir?!
en sonunda kendi kendine cinselliğe geçeceksin işte!

daha fazlada söze de ihtiyaç yok işte
yine!!
işte budur!!
masaldır anılarımız
anılar...
ve hayat acı bize

kendi kendimizi tatmine koyulduk
zaten ve de delinin penisiyle oynadığı gibi biz de
delirip oynuyoruz penisimizle her gün işte!!
sonrası da bu da doğal oluyor işte
ya da anlayış farkı
bizi de öldürdü hayat!!
sonrası da
tuzda kalmadı kalmayacak
birgün tuzda kalmayacak!!

herkes

herkes de, bütün bu yazıları sen mi yazıyorsun diye soruyor evet ben yazıyorum hem de her gün!!
-evet kendi aklımdan!!!

eğer alıntıysa belirtiyorum zaten!!!
hayat öğretiyor bütün bunları, bize...

ey aşkım
hayat hep koşuşturmaca işte..
bize de hep koşuşturmaca diye yazmak düşüyor
işte...
ey aşkım cananım!!

hayatın ihanetleridir bu

aslında hayat bize karşı gaflet dalalet hatta hıyanet içindedir
biilfiil kendimizi savunmak zorunda kalırız!
saçlarımızı, söker her şey!
her şeyden kasıt hayatın ta kendisidir!
ellerimizde, bir avuç saç kaldı işte!...

kendine iyi bak sözünün derinlikleri


kendine iyi bak sözünün derinlikleri

kendine iyi bak sözünün derinliklerdir
çünkü; bazen kendimize iyi bakmayız bizi
çünkü; başka kişileri tanımaya çalışırken yoruluruz
ince belli bardak misali kıırılırz, bedenlerimiz!
yorgun düşeriz
bazen kendimize gaflet dalalet hatta hıyanet içindeyizdir!
bitap düşeriz biilfiil!
sonrası tırnaklarımız sökülür!
sevgili dostun ''kendine iyi bak demesi'' ne kadar da değerliymiş
-bilmemezsin sen
-işte!!
çünkü; hayat bizi de arabesk yavşak yaptı
millete bakma kendine bakma!
sonrası, sitemkar oluruz çeşmenin suyundan!
ve bazen ''kendimize iyi bakmayız'' bizi!
ve güven arayışları boşunadır!

-kendimize bakamadıktan sonra!!!

uzun zaman beklemek

bazen uzun zaman beklediklerin karşına yine çok uzun zaman sonra çıkar ve sen üzülürsün

üzüntüler adın olmuştur, gözyaşlarını akıtırsın susuz çöllerdesindir
her günün böyledir
geçmişi unutalım der
sen ise unutmayalım ben geçmişin insanıyım dersin
gölgeler hüzünler bırakmaz peşini
bırakmıyor hiçbir zaman
her şey bir anda kararır şimdi olduğu gibi
bazen hiç kimseyle uğraşacak taketin kalmaz
niye böyleyim niye böylesiniz
üstümden üstünüzden sanki kaynar suyu döktüler
bu yılların ardından
ardı sıra dağlar gibi yanıyorum şimdi!
yanıyoruz şimdi!!

bir kez daha helalsizler bulsun yollarınızı

bir kez daha helalsizler bulsun yollarınızı
helalsizler bulsun yollarınızı, hep bulsun işin içinden çıkmayaınız

sonrası, bu yollarda, kaybolunuz...

sonrası, karşınıza hep kürtaj proplemlerini yaşamış kişiler çıksın

yine, saçlarınız bitlensin!!

ölün şu yabani, yollarda

ölüm, sizin yemeğiniz tuzunuz olsun

sonrası, yine helalsizlerle dolun taşın

bir gece de, saçlarınız ağarsın

iyi sandıklarınız hep kötü çıksın

kötülükleri hakkettiniz çünkü!!!

yıldızlarınız, kaysın

eğer aşk varsan bırakma bizi

eğer aşk varsan bırakma bizi
sonrası aşığım aşığız o yollara

aşığız mutluyuz işte!
her gün böyle olsun diyorum
-diyoruz
eğer aşk varsan bırakma bizi!
çünkü; mutluluk öldü
çünkü ;acı ölmesindi
çünkü; her aşk
bir bekleyiş
bir sorun
bir umut
bir umutuszluktur
değil midir?!
-evet!
bizim bekleyişlerimzidir bu!
ibret al dünya şiir yazıyorum!
bağır aşka aşkımıza
-bağır!

yok olmasın vatan

yok olmasın vatan
yalandı yıllar her şey
çünkü; o çocuklara tecavüz edildi
yarınları kalmadı
zehirli yollardan geçtiler!
onların hayatlarına mermi yağdırdılar
yolları bile yoktu!
binlerce umutsuz!
hayat karanlıktı belki de!
biz bu hayatta niye kalalım ki?!
binlerce ölümün olduğu!

bir vatan savunmasıydı
bir hüzünlü vedaydı
bir vatanı kahrediyordu
kalmasın diye uğraşıyorlardı
'yaya daha kötüydü hatta'

yıllar yok oldu gitti!

akşam öldü hatta

kalmadı!

akşamlar olmadı!

yok oldu ay-yıldız

yıkıldı türklerin kardeşliği

kalmadı!

''bir yoldu bu bizi bizden alan
bizi koparan, aşkı yok eden
belkide hüzün yuvası

belki de değildi''

yeniden bunu belletmek lazımdı
yine gereken buydu
kimse de bilmezdi!1

zehirli sarmaşık

zehirli sarmaşık
bazen sarar ömrünü zehirli sarmaşıklar
sonrası, sevdiğini tanrı alır
öldürür!
sevdiği ölüm alır
anlayamazsın!
ve de yanarsın!
çünkü o vücud tanrınınmış bir şey diyemezsin!
ellerin vajinanda kalırsın!
yalandı hayat
bilemezsin!
sonrası da kaçarsın
durmadan
ve bazen karamsar bazende
değilsindir!
içeriye girmek lazımdır içeriye dışarılar dar gelir sana

canımsın
cananımsın
işte bilemezsin
bilemezsin sen

nasıl da vız gelir hayat
nasıl da yaşarsın tüm acıları
ellerin böğründe kalır bilemezsin sen
her gün her saniyedir
bütün bu olanlar
yanarda kayarsın sen!!
bilemezsinsen!!

hayat beterdir bazen

hayat beterdir bazen
sesin kesilir
her şey yanlış olur
yollarını şaşırmış olursun
sonrası ise
bedevi çöllerinden
buzul dünyaya atlarsın
kaçıracaklar vardır seni
yıkarsın kanını canını
ağlarsın işte
yalandır bazen her şey
yine
yıkıyorum yine kanımı canımı
canımı kaçırdılar
kanımı kaçırdılar
gasp ettiler gönlümü

gönlümüzü!!!

yalandır hayat
talandır başağrısı
yine gene-gene yine
of hayat of
spermden başlayarak rahim çukruna
oradan ise hayat çukuruna hayat çamuruna düşmüşüz işte!
uğursuzluklar gelir başına
bilemezsin!

bugün beynimin elektrikleri söndü format atmak lazımdır yine
bir leylayım işte
işte yağmur yerine kezzap yağmurları yağdı bulutlarımdan
yandım yine gece her gece
yanıyorum ben her gün her gün her gece
yanıyoruz işte yine
ben ölüyorum...
herkes sesimizi duymaz
yine yine yine
doğsakta doğmasakta gelmişiz işte zorlu dünyaya aksilikler bizi bulur
dom dom kurşunları senin kalbini yakar
yine yeniden
sen ölürsün kuyuya düşersin kaldıracak yoktur kimsedir
kimseden fayda yoktur bazen
bazen gönül muhabbeti istersin
ve bir erkeğin gülüşünü de bulamazsın
kezzap yağmurları yağma artık!
yağma her gece
her gündüz gündüz gece
kaçıracaklar vardır evet
kaçırdılar tecavüz ettiler
saçlarımıza benzin döküp yaktılar!
oralarda aşk kalmadı
kalmadı işte yine
her gece...
mahpus dünya
mahpus hayat
nefessiz şu dünyada
nefessiz
kendi kendime hüzünlendim yine yine
yeniden
ben!
içim yandı
yüreğimin içine bomba koydular
yine düşünceler beni sardı!!!

insan her yerde insandır

insan her yerde insandır her yerde
doğruyu söylediği de olmuştur
yine her yer de talanı da kurmuştur boş geç dostum
yürü yürüyebildiğin kadar
bu kez laboratuvarlar insanlar ölsün diye yiyeceklerine virüs koydu
boş geç her şeyi
bir sevgili yar bul o anların tadını çıkart işte budur!!!

her şey yalan

bu hayatta gerçek olan tek her şeyin yalan olmasıdır

cenneti de yaşadık cehennemi de biz

yanıyoruz şimdi...

paradosklu dünyanın kantinleri

paradokslu dünyanın kantinleridir bu işte
-sudur içtiğimiz bize hayat verendir yemeğimizin tadı

-banyomuz-temizlğimiz

-bulaşıklarımızı yıkadığımız

-neredeseyse suyu her şey de kullanırız

ama bazen boğazımızı takılır işte

bir iş var bu işte

sonra engin dalarız boğuluruz

-sel bile olabilir taşabilir

içinde kalırız

bir iş var bu iş var bu işte

kimisi de boğulduğumuz o deniz tarlasında yaşar taşar

biz bunlar da balık deriz

belki birgün bizde geri döneriz orayadır

bir iş olmasın bu işte!...

bazen dünya hapisanedir

hayat zaten rastgele kelimelerin evrimleşmesinden gelmiştir işte...

sonra, matematik doğmuş işte ...

ve bazen şu dünyada hapisanedir

ve farkı yok hapisaneden

ve seversin birisini düşlersin o kişiyi ve de beyninden başlar o kişiye ilgili hayallerin

ve hayallerini gerçek yapmak için açılırsın ya da açılamazsın

sonrası hayallerini, birer birer gerçekleştirmek için yola çıkarsın onunla

yine tam bunları yaparken elektrik kopar ayrılırsın

sonrası beyninde başlayanlar yine beyninde son bulur

belki sevgilisi ölmüştür -mezarlığın tekindedir

ve o onunla o anlarda mutlu oldun oldun

ya da olmadın!!!
.bazen o anların değerini bilmeyiz biz....


o anlara yazılmıştır.    

bazen aklımı

bazen aklımın nasıl gidebileceğini test ediyorum

her şeyi takıntı haline getirerek bağırarak

devamlı ağlayarak

bunu sürekli hale getirerek

akıl bile gelip geçiciymiş şu hayatta

akıl bile kişiyi bırakıp gider birgün

ve sen hastanenin birinde ya da sokaklarda

anti depresan ilaçlarıylasın

işte budur

bir hiç!!!

gerçekleri...

gerçekleri söylememiz, eksileri almamız

gerçeğin ta kendisi olmamız

eksilememiz, başkası bütün bunları farklı yapmayacaktır işte..

yapamaz

ve ey insanlık kan yarat kol yarat gözümüzü yarat!!!

bir vatan ki sanat eseridir

bir vatan ki sanat eseridir

ve sanat eserini kaybetmemek için çalışırsın işte...

sanat eserleri yıkılmamaz

türkiye sanattır

gerçek olan budur ...

evden kaçan kızlar sokakta yatabilsin derneği

ve töre ciinayetleri bir tek doğuda değil batıda da vardır!!
ve bir çocuk tecavüze uğradığı hiçbir anlatamaz

ve çocuk yaşları içindedir işte...

her yer töre cinayetleridir

ilke önce aileler tecavüzcüdür

sonra, devlet alır o çocuğu bakar yarım yamalak

sonra o çocuklar bu yarım yamalıktan sıkılır

sonrası hep acıları vardır

ve o çocukların gözyaşlarıdır işte...

sonrası kaçarlar

sokak çocukları olurlar

ve evden kaçan kızlar sokakta yatabilsin derneği

-dir bunun adı ...

-kimse anlamaz ve komik esasında komik değildir bütün acıdır!!1

o rahim ki

o rahim ki

keşke spermi içine kabul etmeseydi

adet kanaması sırasında düşseydim

gözyaşlarıdır hayat

hüzüntülü fotoğraf karaleridir

ve yoktur çaresi işte

bazıları silahla arkamızdan vurur

-vurur!!

sevginin-sevglinin gözyaşlardır bu

ey rahim keşke içine sığmayıp-sığamayıp düşseydim

kaç kızın ırzına geçtiler şu kanlı kabuslarda

sevdğinin, gözlerinin içine baktın diye boğdular seni

her tarafta töre cinayetleri vardır

adet kanamasının dışında her yan kan kokar

ellerinde, gerçek onurun da sesi yoktur bazılarında

ey rahim duyuyor musun sesimizi?!

ey rahim kaç kişinin kanın yaktılar işte

hiç geçersiz yere

piç!!!

12 Temmuz 2012 Perşembe

puta döner her şey


yooo anladım evet ...
her şey taşlara sarılıdır zaten
taş demişken zaten
insanlar evlerde, namaz kılarken
bir de camii yapmışlar
bir de kilise yapmışlar zaten
sinegogta cabasıdır!!
her din putperesttir biraz zaten!!
herkes kendi yarattığı putlara kendi putçuluğunu baksın zaten!!
ve atatürk heykelleri sanat için yapılmıştır zaten!!
taksim cumhuriyet anıtını, ilk heykel traş (kadın) sabiha ziya bengütaş yapmıştır
ve daha çok yarım kalmıştır, o anıt yarım kalan türkiye gibi!!!
işte dediğim budur!!
uzun anlatmak istemedim o kadar...

11 Temmuz 2012 Çarşamba

fundathen rumuzuna karşı teşekkürüm!!

beni öldürdü yazılarınız sayın yazar, zaten dokunulsa ağlayacak halde oluyorum şu saatlerde sokaklara çıkıp bağırasım geliyor bazen, yine şu saatlerde hey kişiler uyanın uyanın işte 
kalkın, ben acı çekerken sizler niye uyuyorsunuz neden rahatsınız ben uyumuyorum ayaktayım diyesim geliyor!!
yandıkça bazen yanıyorum zaten
ölüyorum niyeyse şu geceleri güneş beyni kavururken acıları pek düşünme fırtsatım olmuyor ama geceleri ise yeniden bilinçaltımdan çıkıyor tüm bunlar!!
-zevksizlikler her şey!!
o kadar dünya da aslında ben de demiştim etikete ihttiyacım yoktur diye bir mısra da ama anlamadılar umarım anlamışlardır şimdi
bazen yalnızlığa alıştığımdan, birileri destek olunca zaten şaşırıyorum
ama şu var ki destekk olanda olacak köstek olanda...
şu saatte ders çalışmam gerekirken çalışmıyorum ve de bütün bu yazıları yazıyorum!!
sanki ben yazdınız ağlattınız!
evet şu saatte ders çalışmam lazım, muhasebe notları bir oyanda bir bu yanda
takıntılarım yaz okula koydum
ancak bu yazının üstüne de pek çalışabileceğimi sanmıyorum!!
çıok güzeldi çünkü!!
hem de çok!!
sayın yazar, beni ağlattınız zaten
saki beni bir kez daha söylediniz
ben ise bazen cümlelerimi toparlayıp söyleyemiyorum bazı şeyleri bazen işte!!
hayat böyle bir şey olsa gerek işte!!

bana hediye yazı 2 uludağ sözlük yazarı fundathen'eteşekkürler!!

 bu ekranın ucunda bir yerlerde insanlar var. kim olduklarını bilmiyor, yalnızca anlamaya çalışıyoruz. ve aslında her gün göz göze geliyoruz. derin ve büyük anlamlar geçiyor gözbebeklerimizden. yabancı yüzlere çokça hırs, fazlaca kin, sonsuz kibirlerle bakıyoruz. saniyelerle sınırlı o tepeden tırnağa süzmeler, beğenmemeler. o koca bir ömrü piç etmeler, hıh deyip geçmeler saniyelerle sınırlı. oysa böyle kısa mesafelerde bunca uzun nefretlerin bir nedeni yok. bir yabancı ne kadar acı ilave etmiş olabilir gam kesemize? etmiş midir? kendimize benzer bir şeyler bulamadıkça daha hassas didikliyoruz. cebimizden, çantamızdan çıkarıp tüm etiketleri, bıkmadan usanmadan iliştiriveriyoruz herkesin bir yerlerine... zamanla alıştığımız bir şeye dönüşüyor bu iş, kimse kimsenin etiketlerine söz söylemiyor. sonra adına insanlık diyoruz, herkes ölesiye memnun halinden.
öğretildiğimiz yerinden yaşamalı çünkü herkes hayatı. dünya ya siyah olmalı ya beyaz. başka bir renk görmeyelim, deliriyoruz. alıştığımız ve kapıldığımız o büyülü yuvarlağa bir tekme atasımız geliyor, yokuş aşağı, çamurların ortasına. ve okkalı bir küfür peşi sıra, gelsin sürprizsiz, renksiz, marazlı hayat.
öyle giyinmezsek, böyle konuşmazsak, şöyle oturmazsak, öyle kalkmazsak, orda konuşmazsak, şurda susmazsak bizi çizginin dışına iteklemek için sırada bekleyen yığınla ayak var. başka olamayışın acısını başkalarından çıkarıyoruz. kim verdi bu görevi bize, bilmeden, görevini yerine getirmenin iç huzuruyla, yeni kurbanlar aramaya koyuluyoruz.
yalnızca öyle istediğiniz için hiçbir şey yapmadınız mı? mona lisa gibi güzel olmuyor diye hiç mi resim çizmediniz? iki yana açılmış perdeleri kurdeleyle tutturulmuş, çatısı antenli kare evleri kim çizdi? yalnızca öyle istediğiniz için kelimelerle sevişmediniz mi? herkes bir nüsha ve her şey aynıysa onca aykırı şiiri kim yazdı?
bu ekranın ucunda bir yerlerde insanlar var. bakın göreceksiniz yemin ederim insanlar var. başka hikayeler, başka umutlar, başka hayatlar var. dışarıda olmadığı kadar özgür insanlar var. sorgulayan, irdeleyen, hata arayan gözlerden uzakta yalnızca kendine benzeyen insanlar var. renkler var. desenler var. insanlar var.

ve aslında her gün göz göze geliyoruz. öğretildiğimiz gibi miyiz şöyle bir bakıyoruz. öğretildiği gibi olmayanlara etiketler koyuyoruz. övünüyoruz. çünkü, işimiz bu. bir fotokopi makinesinden henüz çıkmışçasına sıcağı sıcağına aynıyken hepimiz, başka bir kağıtta başkaca söylenmiş bütün sözleri etiketleriz.


etiketini söküp suratımıza fırlatmasını arzu ettiğim yazar.
 (fundathen, 12.07.2012 00:29 ~ 00:34)